ANKARA (AA) İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Şiddeti yalnızca bir bireysel sorun olarak değil, toplumsal bir mesele olarak ele alıyoruz. Eğitimle, caydırıcı yasalarla toplumsal farkındalıkla şiddetin köklerini kurutmayı hedefliyoruz." dedi.
Dervişoğlu, İYİ Parti Kadın, Aile ve Sosyal Hizmetler Başkanlığı tarafından bir otelde düzenlenen çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, şiddetin artık bireylerin değil, toplumun vicdanını kanatan bir yara haline geldiğini, kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler ve tüm canlıların bu şiddet sarmalının mağduru olduğunu söyledi.
"Şiddet, bir kader değildir ve çözümsüz değildir. Bu nedenle şiddeti bilimsel bir yaklaşımla ele almak, toplumun tüm kesimlerini etkileyen bu sorunun kök nedenlerini tespit ederek çözüm yolları geliştirmek için bu çalıştayı düzenledik." diyen Dervişoğlu, çalıştay çalışmaları kapsamında bilgi, birikim ve çözüm önerilerinin, yalnızca bir tartışma zemini oluşturmakla kalmayacağını, ülkenin bu kanayan yarasına karşı somut adımların başlangıcı olacağını ifade etti.
Türk milletinin kadim kültüründe kadının, çocuğun ve tüm canlıların yaşam hakkının kutsal bir emanet olduğunu anımsatan Dervişoğlu, bu toprakların, yalnızca insanın değil, doğanın, hayvanların ve tüm canlıların güvenle yaşadığı bir hoşgörü medeniyetini binlerce yıl boyunca taşıdığını vurguladı.
Dervişoğlu, "Şiddet bu topraklara yabancıdır, çünkü bizim kültürümüz, zayıfı koruyan, mazluma sahip çıkan, hak ve adaleti her şeyin üstünde gören bir anlayışın eseridir." dedi.
Türk milletinin, tarih boyunca güçlü olanın değil, haklı olanın yanında durduğunu, kadınına, çocuğuna ve doğasına verdiği değerle medeniyetlerin yükselmesine öncülük ettiğini ifade eden Dervişoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugün bu ruhu yeniden canlandırmak, bu toprakların insanlarına ve tüm canlılarına hak ettiği güven ortamını sağlamak bizim en büyük sorumluluğumuzdur. İYİ Parti olarak, biz bu kadim değerlerden aldığımız ilhamla hareket ediyoruz. Şiddeti yalnızca bir bireysel sorun olarak değil, toplumsal bir mesele olarak ele alıyoruz."
"Yalnızca birer istatistik değil"
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kevser Ofluoğlu, çalıştayla toplumun kanayan yarası olan şiddete dikkati çekmeyi ve çözüm yollarını konuşmayı amaçladıklarını söyledi.
Ofluoğlu, her geçen gün yeni bir trajediye, yitirilen bir hayata tanık olunduğunu, bu kayıpların her birinin, herkesin vicdanında derin bir yara açtığını ifade etti.
Son yıllarda kamuoyunun gündeminde yer alan kadın cinayetlerini anımsatarak, şunları kaydetti:
"Hatırlamanızı istediğim bazı isimler var. Güldünya Tören, töre kararıyla önce ağabeyi, sonra kardeşi tarafından öldürüldü. 'Bugün olmazsa yarın öldürüleceğim' dediği gün, genç yaşında hayatını kaybetti. Münevver Karabulut, lise öğrencisiydi. Cem Garipoğlu tarafından testereyle bedeni parçalanarak öldürüldü. Kollanan ve korunan katil, ancak 197 gün sonra teslim oldu. Özgecan Aslan, minibüste tecavüz girişimine direndiği için bıçaklanarak öldürüldü. Yetmedi, bedeni yakılarak bir dereye atıldı. Şule Çet, tecavüz edildikten sonra bir plazanın 20. katından atılarak öldürüldü. Emine Bulut, eski eşi tarafından kızının gözleri önünde boğazı kesilerek katledildi.
Bu isimler, yalnızca birer istatistik değil. Onlar, bizim acı gerçeklerimiz. 20132023 yılları arasında 5 bine yakın kadın öldürüldü. 2024 yılında ise şüpheli ölümler dahil, 575 kadın yaşamını yitirdi."
Ofluoğlu, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar" sözünü hatırlatarak, "Peki, biz çocukları koruyabiliyor muyuz? 8 yaşındaki Narin, 2 yaşındaki Sıla bebek..." dedi.
TÜİK verilerine göre, son 10 yılda 210 bin çocuğun cinsel istismara uğradığının altını çizen Ofluoğlu, "Ekonomik krizler, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, hukuki yetersizlikler, şiddeti normalleştiren medya yayınları, eğitim eksikliği ve toplumsal kutuplaşma… Şiddet bugün bireylerin değil, toplumun her kesimini etkileyen bir sarmal haline geldi." diye konuştu.
"Mor cepken"
Ofluoğlu, "şiddet" denildiğinde Türk kültüründe ilk akla gelen, "mor cepken" geleneğine değindi.
Çalıştay salonundaki platformun yanındaki mor cepken giymiş Yörük kadın maketine işaret eden Ofluoğlu, "Bugün, bu cepkenle şunu söylüyoruz: Kadına şiddet ve her türlü şiddet toplumun vicdanını öldürüyor. Bu düzen değişmeli." dedi.
Ofluoğlu, "Amacımız şiddetin nedenlerini derinlemesine incelemek. Eğitimden caydırıcı önlemlere kadar çözüm önerileri geliştirmek. Kadına, çocuğa, aileye, engelliye bütün canlılara yönelik şiddeti sıfırlayacak bir eylem planı hazırlamak." diye konuştu.
Çalıştayın gündemi
Çalıştay, "Toplumsal normlar ve şiddetle mücadele", "eşitsizlikler ve kadına yönelik şiddetle mücadele", "çocuğa yönelik şiddetle mücadele ve çocuğun korunması", "ailenin korunması ve aile içi şiddetle mücadele" ile "medya yayınlarındaki şiddetin yansımaları ve dijital şiddetle mücadele" ana temalar üzerinde şekillenecek.
Yarın sona erecek çalıştayın sonuç raporu, 23 Kasım Cumartesi günü kamuoyuyla paylaşılacak.
Yorum Yazın