İSTANBUL (AA) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 20242028 yıllarını kapsayan "Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı"nın beş ana politika ekseninden birini çevre ve iklim değişikliği olarak belirlediklerini aktararak, "Bu eylem planıyla çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz." dedi.
Bakan Göktaş, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'ndeki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK) 40. Bakanlar Oturumu kapsamında düzenlenen "Yeşil Ekonomide Kadınların Öncü Rolü: Sıfır Atık Girişimi" paneline katıldı.
Panelin açılışında konuşan Göktaş, çevre kirliliği ve iklim değişikliğinin geldiği noktaya dair değerlendirmelerde bulundu.
İklim değişikliği ve çevre kirliliğinin dünyanın geleceğini ilgilendiren acil ve öncelikli olarak ele alınması gereken meseleler haline geldiğini belirten Göktaş, "Artık bütün dünyada çevreye duyarlı ve sürdürülebilir bir ekonomi oluşturulması gerektiği ön plana çıkıyor. Çünkü iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin her geçen gün daha da belirgin hale geldiğini görüyoruz." diye konuştu.
Göktaş, aşırı hava olaylarının artması, kuraklık, sel ve orman yangınları gibi felaketlerle iklim krizinin artık bir gelecek sorunu değil bugünün bir gerçeği olduğunu ifade ederek, iklim değişikliğinden en çok kadınlar ve çocukların etkilendiğini söyledi.
İklim değişikliğinin insanları göçe zorladığını kaydeden Göktaş, göç eden her 5 kişiden 4'ünün kadın ve çocuklardan oluştuğunu ifade etti.
Göktaş, bu durumun bireylerden hükümetlere, özel sektörden sivil toplum kuruluşlarına kadar herkesin sorumluluk almasını zorunlu kıldığının altını çizerek, şöyle devam etti:
"Bu anlamda sürdürülebilir bir ekonomi oluşturmak sadece çevresel değil aynı zamanda ekonomik ve toplumsal açıdan da kalıcı çözümler sunmak anlamına geliyor. Bu kapsamda Cumhurbaşkanı'mızın 2021 yılında bütün dünyaya ilan ettiği 2053 netsıfır emisyon hedefi çok önemli bir hedeftir. Bu hedef iklim değişikliğiyle mücadeleyi bütüncül bir bakış açısıyla ele almayı gerektirir. Bu noktada Sıfır Atık Projesi hem gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak hem de ekonomik olarak daha dayanıklı bir yapı oluşturmak açısından kritik bir önem taşıyor."
"Sıfır Atık Projesi çok kısa sürede geniş yankı buldu"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Projesi'nin önemine dikkati çeken Göktaş, "Türkiye'nin en büyük çevre hareketi olan bu proje çok kısa sürede geniş bir yankı buldu. Atılan güçlü ve başarılı adımlarla Birleşmiş Milletler 77. Genel Kurulu kararıyla Sıfır Atık Danışma Kurulu oluşturuldu. Aramızda kurulumuzun kıymetli üyeleri bulunuyor. Kurul, 105 ülkeden aldığı güçlü destekle sürdürülebilir kalkınma için sıfır atık yaklaşımının bütün dünyada teşvik edilmesi için çalışmalarını yürütüyor." ifadelerini kullandı.
Göktaş, Sıfır Atık Projesi'nin sadece Türkiye'de değil bütün dünyaya ilham verici bir dönüşüm sürecinin öncüsü olmasını gurur verici bir durum olarak nitelendirerek, kadınların küresel çapta dikkati çeken sürdürülebilir kalkınmanın ve sıfır atık ilkesinin benimsenmesinde kritik bir rol üstlendiğini vurguladı.
Kadınların sıfır atık başta olmak üzere yeşil dönüşüm alanında da başarılı girişimlerde bulunduklarını kaydeden Göktaş, kadınları sürdürülebilir ekonomi alanlarında iş gücüne kazandırmak ve kadın girişimciliğini teşvik etmek için bakanlık olarak çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
Göktaş, kadınlara yeşil ekonomi alanında yeni beceriler kazandırmak ve fırsatları artırmak adına projeler başlattıklarını vurgulayarak, bu kapsamda TÜBİTAK işbirliğiyle temiz teknoloji alanında kadın girişimcilerin şirketlerini büyütme süreçlerine destek olduklarını dile getirdi.
"Aile odaklı çevre politikalarının benimsenmesini amaçlıyoruz"
Bakan Göktaş, kadınların çevre konularında da etkin bir şekilde rol almalarını sağlamak için var güçleriyle çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Bugün iklim değişikliği çevresel etkilerinin ötesinde sosyal, ekonomik ve psikolojik boyutları olan derin bir sorundur. Bu sorun, kadın, çocuk, yaşlı ve engelli başta olmak üzere kırılgan grupların, ailelerin pek çok zorluk yaşamasını da beraberinde getiriyor. Her bireyin karşı karşıya kalabilecekleri risklere karşı bir farkındalığa sahip olmaları hepimize ciddi sorumluluklar yüklüyor. 'Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı', bu sorunlar karşısında çözüm arayışımızın somut adımlarından biridir. Aileye duyarlı çevre politikaları ile ailelerin afet ve acil durumlara dayanıklılığının artırılması ise öncelikli stratejik amaçlarımız arasındadır. Bu eylem planımızla bir taraftan ülkemizde çevre duyarlılığını artırırken diğer yandan aile odaklı çevre politikalarının benimsenmesini amaçlıyoruz."
Göktaş, kadınların ve kız çocuklarının iklim değişikliğinden olumsuz etkilenmesinin üzerinde hassasiyetle durduklarını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Bu çerçevede, 20242028 yıllarını kapsayan 'Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın beş ana politika ekseninden birini çevre ve iklim değişikliği olarak belirledik. Bu eylem planıyla çevre ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı mücadelede kadının etkin katılımını hedefliyoruz. Daha adil, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmek hepimizin ortak sorumluluğudur. İklim değişikliğinin ve çevre kirliliğinin hayatlarımızı ciddi şekilde etkilediği böylesi bir dönemde kadınların gücünün, bilgisinin, zekasının ve liderliğinin etkinliğini artırmamız gerekiyor. Türkiye olarak, sürdürülebilir bir dünya idealiyle atılan her adımda kadınların aktif rol almasını destekliyoruz. Bu adımla evlatlarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluruz."
Göktaş, paneldeki sunumların, geleceğe yön veren adımlara dönüşmesini temennisinde bulundu.
Yorum Yazın